Kanal D, yeni yıla çok iddialı bir diziyle giriyor. Hem konu hem de kadrosuyla şimdiden merak uyandıran ve büyük beklenti yaratan “şüphe”, ilk bölümüyle 5 Ocak akşamı ekranda olacak. Abdullah Oğuz’un yönettiği, Selin Demiratar, ısmail Hacıoğlu ve Serkan Altunorak’ın başrolleri paylaştığı dizinin detaylarını Selin Demiratar Hürriyet’e anlattı.
İlk bölümün çekimlerini tamamladınız. Sette durum ne, nasıl geçiyor günler? Herkes birbirine uyum sağlayabildi mi?
- Sette her şey çok güzel, çok keyifli. Herkeste yeni ve iddialı bir projede görev almanın heyecanı var. Bu heyecan elbette çekimlere de yansıyor.
“şüphe” bir drama mı?
- Evet, aile içi entrikalarla polisiye unsurların harmanlandığı bir drama.
Peki bu dizide insanları ne yakalayacak?
- Kesinlikle “şüphe” duygusu… Dizinin adı gerçekten çok doğru ve yerinde bir seçim. Bir de izleyenler sürekli “o mu, bu mu” diye düşünmek zorunda kalacaklar.
İPEK, KATİLİN PEŞİNE DÜŞECEK
Siz dizide ıpek Beyaz’ı canlandırıyorsunuz? Nasıl biri bu İpek?
- Dizi, ıpek’in annesinin ölümüyle başlıyor. Ve ıpek, gayet sıradan yaşamı olan bir ilkokul öğretmeniyken, annesinin hayatıyla ilgili hiç bilmediği gerçekleri öğreniyor. Bir yandan da onun ölümünü araştırıyor. Bu kayıpla birlikte dünyası değişiyor. Bir de öğreniyor ki, babası Türkiye’nin en zengin adamı ve ona büyük bir miras bırakmış.
ıpek o ortamın içinde olmak istiyor mu?
- Aslında mirasa ortak olmak istemiyor ama yaşanan bir olay nedeniyle bu savaşa girmek zorunda kalıyor. Aile için ıpek, pat diye içlerine giriveren biri… O yüzden çok fazla savaş durumu var.
ıpek’in özel hayatını görecek miyiz peki bu projede?
- Önceliği annesinin katilini bulmak olduğu için şimdilik öyle bir durum yok. Ama sonrasında neler olacağını hep birlikte öğreneceğiz.
HİÇBİR MASRAFTAN KAÇINILMIYOR
Oyuncu arkadaşlarınızla aranız nasıl?
- Birlikte çok eğleniyoruz. Mesela önceki gün sert bir sahne vardı, o çekimin aralarında bile eğlenmesini bildik.
13 bölüm senaryonuz hazır. Nasıl bir hikaye olacak sizce?
- Dizinin senaryosunu Zülküf Yücel kaleme alıyor. Biz bile devam bölümlerinin senaryolarını okumak için sabırsızlanıyoruz, öyle sanıyorum ki izleyici de bir sonraki yayın gününü iple çekecek.
Dizinin çekildiği mekanlar da gözalıcı bu arada…
- Dizinin ana çekim mekanları olarak, ıstanbul’un en şık, en göz alıcı iki marka mekanı kullanılıyor. Bunlardan ilki, dünya gayrimenkul devi Donald Trump’ın Avrupa’da gerçekleştirdiği ilk proje olan Trump Towers, diğeri ise, yerli yabancı pek çok dergiye konu olan ve Türkiye’de bir eşi benzeri daha bulunmayan “Cam Ev”… Ayrıca kullanılan otomobiller de Türkiye’de sayılı olan süper lüks otomobiller. Yani, zenginlik unsurlarıyla da büyük dikkat çekecek bir proje. Hikayenin en gerçekçi biçimde ekrana yansıtılması için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmıyor.
TESADÜFEN GELEN TEKLıF
Projenin size teklif edilmesi tesadüf eseri olmuş diye duydum…
- Evet. “Haneler”e sadece bir bölüm konuk oyuncu oldum, Abdullah Oğuz bu projeyi teklif etti.
Abdullah Oğuz ile ikinci çalışmanız, onunla aranız nasıl?
- Evet, dokuz yıl önce ilk dizim “90-60-90”ı onunla çekmiştim. Onca zaman sonra bu işte yeniden bir araya geldik. Daha önce çalıştığınız insanlarla çalışmak keyiflidir çünkü kendinizi yabancı hissetmezsiniz. Ayrıca Abdullah Bey oyuncu ve senaryoya çok hakim. Gerçekten kendisinden önemli şeyler öğrendiğim bir yönetmen. Sette seni şaşırtan bir yönetmenin olması çok güzel.
ROL ALDIğIM BİR DİZİDEN KENDİM İSTERSEM AYRILIRIM
Bir önceki dizinizden 10 ay sonra bu projeyi kabul ettiniz. Bu kadar beklemenin sebebi neydi, biraz dinlenmek mi?
- Evet… Bu çok normal bir süre. Bir işi bırakıp hemen arkasından başka bir işe başlamamak lazım. En azından ruhunu dinlendirmen gerekiyor.
Rol aldığınız dizilerden ayrılma kararını siz mi verdiniz?
- Bugüne kadar bir diziden ayrılmışsam, ayrılma kararını kendim almışımdır. Ayrılık kararlarımın akabinde bazı haberler çıkıyor ama ben onları ciddiye almıyorum.
HÜRRİYET